25 Ocak 2012 Çarşamba

Karemsarlık...



Bir şeyler yapmak isteyip de yapamamak kadar zor gelen bir şey yoktur herhalde. İstersin ama elin kolun bağlıdır, seni destekleyen yardımcı olacak kimsede yoksa o zaman daha da zor gelir. Hayatına küfrederken belki gözünden bir iki damla yaş düşer, kalbin sıkışır, gözlerin yavaşça kapanır sen içini çekerken. Seni kendine getirecek bir coşku dolu sözler geçirirsin aklından. Yüzünde hafif bir gülümseme belirirken bir an duraksar kalırsın sonra gülümsemeyi kendin için tamamlamaya çalışırsın. Derin bir iç çeker, ‘çekerken de aklından o kadar çok şey geçer ki sen bile hatırlamazsın’ nefesini bırakırken öfke ve şiddetinin patlamasını saklamaya çalışırken bulursun kendini. Sonra bulunduğun yerden biraz doğrulur, geçmişindeki düşünceler ile gelecekteki düşüncelerin arasında kalırsın. O an artık ne geçmiş nede gelecektir senin için. Düşünürsün geçmiş için ne yapabilirim: hiçbir şey, gelecek için ne yapabilirim: kuşkulusundur. Beynindeki nöronlar artık ileti vermez bir durumdadır. Artık bitmiş bir vaziyettesindir. Başını öne eğersin ve kendine malum soruyu sorarsın. “Bir şey yapmalı ama ne? ”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder